We found a match
Your institution may have access to this item. Find your institution then sign in to continue.
- Title
Sepsiste Sağkalım Kampanyası: Uluslararası Ağır Sepsis ve Septik Şokun Yönetimi Kılavuzu: 2012.
- Authors
Dellinger, R. Phillip; Levy, Mitchell M.; Rhodes, Andrew; Annane, Djillali; Gerlach, Herwig; Opal, Steven M.; Sevransky, Jonathan E.; Sprung, Charles L.; Douglas, Ivor S.; Jaeschke, Roman; Osborn, Tiffany M.; Nunnally, Mark E.; Townsend, Sean R.; Reinhart, Konrad; Kleinpell, Ruth M.; Angus, Derek C.; Deutschman, Clifford S.; Machado, Flavia R.; Rubenfeld, Gordon D.; Webb, Steven A.
- Abstract
Amaç: En son 2008 yılında yayınlanmış olan "Ağır Sepsis ve Septik Şokun Yönetimi Kılavuzu"nu güncellemek. Tasarım: Otuz uluslararası organizasyonu temsil eden, 68 uluslararası uzmandan oluşan bir konsensüs komitesi toplanmıştır. Nominal gruplar (komite üyelerinin konferansa katıldığı) önemli uluslararası toplantılarda bir araya gelmiştir. Sürecin başlangıcıyla birlikte bir çıkar çatışması politikası belirlenerek süreç boyunca uygulanmıştır. Kılavuz sürecinin tümü endüstri finansmanından bağımsız bir şekilde yürütülmüştür. Alt grup başkanları, eş başkanlar ve seçilmiş bireylerden oluşan bağımsız toplantılar gerçekleştirilmiştir. Telekonferanslar ile alt gruplar ve tüm komite arasında düzenlenen elektronik bazlı tartışmalar gelişimin bütünleyici kısmı işlevini görmüştür. Yöntemler: Yazarlara kanıtların kalitesini yüksekten (A) düşüğe (D) doğru yönlendirmeleri ve önerilerin gücünü güçlü (1) ya da zayıf (2) olarak belirlemeleri amacıyla "Grading of Recommendations Assessment, Öneriler Değerlendirme derecelendirilmesi Development and Evaluation (GRADE)" (Önerilerin Değerlendirmesini Dereceleme, Geliştirme ve Değerlendirme) sisteminin kurallarına uymaları tavsiye edilmiştir. Kalitesi düşük kanıtların varlığında güçlü öneriler yapmanın çekinceleri vurgulanmıştır. Bazı öneriler derecelenmemiştir (UG). Öneriler üç gruba ayrılmıştır: 1) Doğrudan ağır sepsisi hedef alanlar; 2) Kritik hastaların genel bakımını hedefleyenler ve ağır sepsiste yüksek önceliği olduğu düşünülenler; 3) Pediatrik hususlar. Bulgular: Kategorilere göre temel tavsiye ve öneriler şunları içermektedir: Teşhisten sonraki ilk 6 saat boyunca septik hastanın erken kantitatif resüsitasyonu (1C); antibiyotik terapiden önce kan kültürü (1C); potansiyel enfeksiyon kaynağını doğrulamak amacıyla acil görüntüleme tetkikleri (UG); tedavi hedefi olarak septik şok teşhisinden (1B) ve septik şok olmaksızın ağır sepsisten (1C) sonra 1 saat Içinde geniş spektrumlu antimikrobiyel tedavisi; uygun olduğunda günlük azaltım amacıyla antimikrobiyel tedavinin yeniden değerlendirilmesi (1B); tanıdan sonraki 12 saat içinde seçilen yöntemin risk ve yararlarını değerlendirerek enfeksiyon kaynağının kontrol edilmesi (1C); kristalloid ile sıvı resüsitasyonuna başlanması (1B) ve uygun ortalama arteriyel basıncı (2C) sürdürmek, nişasta formülasyonlarından kaçınmak amacıyla (1C) önemli miktarda kristalloid gerektiren hastalarda albümin ilavesinin düşünülmesi; minimum 30 mL/kg kristalloid elde etmek amacıyla (bazı hastalarda daha hızlı uygulama ve daha fazla miktarda sıvı gerekebilir) sepsis kaynaklı doku hiperfüzyonu ve hipovolemi şüphesi bulunan hastalarda başlangıç sıvı yüklemesi (1C); dinamik ya da statik değişkenlere dayalı olarak, hemodinamik iyileşme sürdükçe devam eden sıvı yükleme tekniği (UG); ⩾65 mmHg ortalama arteriyel basıncı sürdürmek amacıyla ilk vazopresör tercihi olarak noradrenalin (1B); uygun kan basıncını sürdürmek için ilave ajan gerektiğinde adrenalin (2B); ortalama arteriyel basıncı hedef düzeye çıkarmak ya da noradrenalin dozunu azaltmak amacıyla noradrenaline vazopressin (0,03 U/min) eklenebilir, ancak başlangıç vazopresörü olarak kullanılmamalıdır (UG); çok iyi seçilmiş koşullar dışında dopamin önerilmemektedir (2C); şu koşullar mevcut ise dobutamin infüzyonu uygulanır ya da vazopresöre eklenir: a) yüksek kardiyak dolum basınçları ya da düşük kardiyak çıkışın düşündürdüğü miyokardiyal fonksiyon bozukluğu ya da b) uygun intravasküler hacim ve uygun ortalama arteriyel basınç elde edilmesine rağmen devam eden hipoperfüzyon belirtileri (1C); yetişkin septik şok hastalarında uygun sıvı resüsitasyonu ve vazopresör tedavisi ile hemodinamik stabilite düzeltilebiliyorsa intravenöz hidrokortizondan kaçınılması (2C); doku hipoperfüzyonu, iskemik koroner arter hastalığı ya da akut kanama yokluğunda 7-9 g/dL hemoglobin hedefi (1B); akut respiratuvar distres sendromu (ARDS) için düşük tidal hacim (1A) ve inspiratuar plato basıncı (1B); ARDS'de en az minimum pozitif ekspirasyon-sonu basınç (PEEP) uygulaması (1B);. Sepsis kaynaklı orta ya da yüksek dereceli ARDS bulunan hastalar için düşükten çok yüksek PEEP düzeyleri (2C); ARDS'ye bağlı ağır refrakter hipoksemi bulunan sepsis hastalarında rekruitment manevraları (2C); bu tür uygulamalarda deneyimli tesislerde PaO2/FiO2 oranı ⩽100 olan sepsis kaynaklı ARDS hastalarında yatkınlık; (2C); kontrendike olmadıkça mekanik olarak ventile edilen hastalarda yatak başının yükseltilmesi (1B); doku hipoperfüzyonu bulgusu olmayan ARDS hastalarında konservatif sıvı stratejisi (1C); mekanik ventilasyondan ayrılma ve sedasyon protokolleri (1A); spesifik titrasyon bitiş noktalarını hedefleyen kesintili bolus sedasyonu ya da sürekli sedasyon infüzyonunun minimize edilmesi (1B); ARDS bulunmayan septik hastalarda mümkün ise nöromusküler blokerlerden kaçınılması (1C); erken ARDS ve PaO2/FiO2 <150 mmHg olan hastalarda kısa süreli bir nöromusküler bloker (48 saatten kısa) (2C); iki ardışık kan glikozu düzeyi >180 mg/dL ölçüldüğünde, ⩽180 mg/dL'lik bir üst düzey hedeflenerek başlanan insülin ile kan glikozu yönetimi amacıyla protokolleştirilmiş bir yaklaşım (1A); sürekli venovenöz hemofiltrasyon ya da aralıklı hemodiyaliz denkliği (2B); derin ven trombozu için profilaksi (1B); kanama riski faktörleri bulunan hastalarda üst gastrointestinal kanamaları önlemek amacıyla stres ülseri profilaksisinin kullanılması (1B); ağır sepsis / septik şok tanısından sonraki ilk 48 saat içinde tamamen açlık ya da yalnızca intravenöz glikoz sağlanmasından çok tolere edildikçe oral ya da enteral (gerektiğinde) nütrisyon (2C); mümkün olabildiğince erken bir şekilde, ancak hastanın yoğun bakım ünitesine alınmasından sonraki 72 saat içinde (2C), tedavi planları ve hayat sonunun planlanması (uygun şekilde) da dahil olmak üzere bakım hedeflerinin ele alınması (1B). Ağır sepsise özgü öneriler ise şunları içermektedir: solunum güçlüğü ve hipoksemi varlığında yüz maskesiyle oksijen tedavisi, yüksek akışlı nazal kanül oksijen ya da nazofaringeal sürekli PEEP (2C), kapiler yeniden dolum gibi fizik muayene terapötik son noktalarının kullanılması (2C); hipovolemi ile ilişkili septik şok için 5 ile 10 dakika boyunca 20 mL/kg'lik kristalloid (ya da albümin eşdeğeri) bolus verilmesi (2C); yüksek sistemik vasküler dirençle ilişkili düşük kalp debisi olan septik şok için inotroplarla vazodilatörlerin daha yaygın bir şekilde kullanılması (2C); hidrokortizonun yalnızca kanıtlanmış ya da şüpheli "mutlak" adrenal yetmezliği bulunan çocuklarda kullanılması (2C). Sonuç: Ağır sepsis bulunan hastalarda en iyi bakım için pek çok birinci düzey öneri üzerinde büyük bir uluslararası uzman topluluğu arasında güçlü bir görüş birliği olmuştur. Bakımla ilgili önemli sayıda yöntemlere nispeten zayıf destek söz konusu olmasına rağmen, sepsis ve septik şokun akut yönetimiyle ilgili kanıta dayalı öneriler bu önemli kritik hasta grubunda iyileşen sonuçların temelini oluşturmaktadır (Crit Care Med 2013; 41:580-637).
- Publication
Journal of the Turkish Society of Intensive Care / Türk Yogun Bakim Dernegi Dergisi, 2014, Vol 12, Issue 3, p118
- ISSN
2146-6416
- Publication type
Article